30 Eylül 2010 Perşembe

SONBAHAR BAKIMINI GECİKTİRMEYİN

Bal Arılarının Sonbahar Bakımı
Arılarda kış kayıplarının azaltılmasında sonbahar bakımının önemi büyüktür. Sonbahar bakım
ve beslemesine bal hasadından sonra başlanır. Kolonilerin kışı geçirmek için yeterli bala sahip olup
olmadıklarına ve ana arının kovanda mevcut olup olmadığına bakılır.
Ana arının değiştirilmesi: Ana arısı yaşlanmış veya bal hasadından sonra ana arısını
kaybetmiş olan kolonilere çiftleşmiş genç ana arı verilmelidir.
Zayıf kovanların birleştirilmesi: Yapılacak kontrollerde arı mevcudu az olan zayıf koloniler,
anasız koloniler, ana arısı yaşlanmış, verimsiz ve sakat koloniler birleştirilmelidir. Zayıf kolonilerin kışın
daha fazla kayıp verecekleri, daha fazla bal tüketecekleri ve ilkbahardaki gelişimlerinin çok yavaş
olacağı unutulmamalıdır.
Suni oğul hazırlığı: Bal hasadı sonunda kuluçkalığa sığmayan çok güçlü koloniler varsa,
bunlar yeni çiftleşmiş genç bir ana arı ile bölünmeli ve suni oğul üretilmelidir.
Besin kontrolü: Kışlatmaya alınan arı aileleri kış mevsimi süresince ve ilkbaharda yemleme
yapılıncaya veya çiçeklenme dönemi başlayıp arılar doğadan yeterince nektar ve polen taşımaya
başlayıncaya kadar kış yiyeceği olarak sonbaharda kendilerine bırakılan bal ve polen stokunu
kullanırlar. Koloninin kuvvet durumu, yavru yetiştirme faaliyeti ve kovana taşınan bal özünün cinsi
koloninin kışlık bal ihtiyacını etkiler. Hasattan sonra koloninin kışlık bal ihtiyacı olarak, her arılı çerçeve
için bir ballı çerçeve (2 kg sırlı bal) kovanda bırakılmalıdır. Kolonilere yeterince kışlık bal ve polen
bırakılmış olsa bile bal hasadından sonra şurupla besleme yapılmalıdır. Sonbahar beslemesi için
hazırlanan şeker şurubunun şeker su oranı 2:1 olmalıdır. Kolonilere verilen şeker şurubu ana arının
yumurtlama hızını yeniden artırarak birkaç generasyon genç, yıpranmamış işçi arı yetiştirilmesini sağlar.
Genç işçi arılarla kışa giren ailelerde kışın kadro azalması az olur ve koloniler fazla bir kayıp vermeden
bahara çıkarlar. Bakım ve kontrolleri yapılan kolonilere kışlama düzeni de verilmelidir. Arıların
saramadığı boş petekler kovandan alınmalı ve kovan içi bölme tahtası ile daraltılmalıdır. Ayrıca
kovanlardaki yarık ve çatlaklar onarılmalı, uçuş delikleri daraltılmalı ve örtü bezleri kalınlaştırılmalıdır.
Hastalık kontrolü: Kolonilerde kireç hastalığı, Amerikan yavru çürüklüğü, Avrupa yavru
çürüklüğü, nosema ve diğer mantar türü veya bakteriyel hastalıkların bulunup bulunmadığı dikkatlice
incelenmelidir. Hastalıklı kolonilere rastlanmış ise mutlaka konu ile ilgili bir uzmana başvurulmalıdır.
Sonbaharda kolonideki arı miktarı doğal ölümlerin başlaması ile giderek azalırken, aynı kovanda arı
başına düşen varroa sayısı hissedilir biçimde artar. Sonbahar sonlarında varroa mücadelesi yapılmadığı
taktirde, özellikle kışı ılık geçen bölgelerde koloni kayıpları kaçınılmaz olur. Varroa mücadelesi yavrusuz
dönemde bal hasadından sonra yapılmalıdır. İlaçlamada Tarım BAKANLIĞINCA ONAYLI VE İZİNLİ RUHSATLI İLAÇLARI TERCİH EDİNİZ.

17 Eylül 2010 Cuma

ÜLKEMİZ BİR BAL CENNETİDİR.



Son yıllarda arıcılık gerek ülkemizde gerekse dünyada hızla mesafe katetti.


Gelişen imkanlarla doğadaki bal gibi bir nimetin toplama miktarı arttı. Ve kaliteli ballara daha kolay ve çabuk ulaşır olduk. Buna rağmen yokluk zamanlarındaki bir tutam bala özlem her ne hikmetse arttı durdu.Oysa kaliteli bal komşumuz arıcıdaydı..Arıcı diyorum çünkü balı arıcı üretir.Bu fabrikada olacak bir iş değildir..Ve kaliteli baldan taviz veren bir arıcı arının dağ bayır kahrını çekecek değildir...


Arıcıyı kolluyorum..Evet aynen..Çünkü Türkiye dünya bal üretiminin % 40 ını karşılamakta..Ve Ülkemizin balı defalarca altın madalya almış durumda..


Dünyaca değerli balımız ülkemiz sınırlarına gelince arıcı topa tutulmakta.


Belki arıcılar olarak ürettiğimiz balı tanıtamadık tüketiciye..Kaliteli çiçek balının kış gelince donduğunu anlatamadık. Ürettiğimiz bal donunca ' balım kötü mü' diye tedirgin olduk yıllarca...


Ama arıcımızın balı değerliydi..Kıymetliydi...Şifa idi..


Kaliteli balın çok fiyatlı olacağını düşündük hep..Ama ülkemizin balı cüz-i miktarlarda ihraç edildi hep..Ve Altın madalya aldı defalarca...


Peki bal nedir?


Arıcı olmayanların kullandıkları 'arı bal topluyor' deyimi dikkatli incelendiğinde yanlıştır.


Çünkü arıların doğadan asıl topladıkları bal için sadece kaynak teşkil edecek olan ürünlerdir. Türk Gıda Kodeksi Bal Tebliği'nin balı nasıl tanımladığına bir bakalım: 'Bal: bal arılarının çiçek nektarlarını,bitkinin veya bitkiler üzerinde yaşayan bazı canlıların salgılarını topladıktan sonra ,kendine özgü maddelerle değişikliğe uğratıp,bal peteklerine depoladıkları tatlı maddeyi ifade eder.' Buna göre bal hem bitkilerin hem de arının bir ürünüdür. Bal hiç bir zaman şeker ile kıyaslanmamalıdır.Bal baldır..


Ve Ülkemiz bir bal cennetidir..
 
Fatih BİRCAN
ASSALE

ARICI 07 ANTALYA: ARICILIĞA VE ARICILARA DESTEK NASIL OLMALIDIR ?

ARICI 07 ANTALYA: ARICILIĞA VE ARICILARA DESTEK NASIL OLMALIDIR ?: "Değerli blok okucuları,arıcı arkadaşlar ve sayın yetkililer; Türkiye arıcılığı biz arıcıların kurduğu bu arıcılı..."